Friday, December 30, 2011

Topluluk

Topluluklara ve onları temel alan fikirlere güvenmiyorum. Fikirlerin bireylerden sadır olduğunu, bir iletişime ihtiyaç duysa da, düşüneninin tek bir kişi olduğuna inanıyorum. Topluluklar ve komitelerin ortaya koyduğu düzenlerin, adı demokrasi, sosyalizm veya buna benzer cihazların hepsinin, gerçekte kendi söyleyeceğini topluluğa söyletmeyi becerenler tarafından yönetildiğini düşünüyorum.

Hatta bazı zamanlar yaratıcılığın doğrudan yalnızlıkla alakalı olduğunu da düşünüyorum. İnsanlarla beraberken kendimi daha da aptallaşmış hissetmemle alakası olmalı bunun.

Şu açık: Hiçbirimiz, ne kadar zeki olursak olalım bu dünyada tek başımıza yaşayamayız. Dahası tarihin bize gösterdiği şey, fikirlerin serbest dolaşımının, yani benim yarım fikrimle, başkasının yarım fikrinin buluşacak bir zemin bulmasının ortaya yeni ve çok daha iyi fikirler ortaya çıkardığı. Yani yalnızlık ve yaratıcılık arasında pek de kaliteli bir ilişki bulmak mümkün değil.

Bununla beraber, topluluk dediÄŸimizin aklının fikrinin olmadığına da giderek daha büyük ölçüde kanaat ediyorum. Bir insan, topluluÄŸu konuÅŸturacak kadar güçlü olmadığı sürece, onun tarafından ya anlaşılmayarak, ya önemsenmeyerek, ya da düpedüz hasmane biçimde susturulmaya mahkum. Onu konuÅŸturacak kadar, kanaat önderi dediÄŸimiz zevat gibi sosyal kudrete sahip olmak için ise, topluluÄŸun dilini uzun zaman konuÅŸmak gerekiyor ve bu tüm yaratıcılıktan arınmak demek. Önce onlar gibi olmak, ortalamayı ruhunda mündemiç hale getirmek ve sonra, bir ihtimal, topluluÄŸun üzerinde fikri tasarrufa sahip olmak…

Tayyip ErdoÄŸan gibi mesela. Bılık bılık hayran olanlarını da, kendisi kadar sıkıcı bulduÄŸum bu insanın, bu ülkedeki ciddiye alınabilecek tüm fikir adamlarından daha önemli olduÄŸunu kabul etmek zorundayım. Fethullah Gülen gibi mesela, vaazlarında isimlerini kiloyla saydığı Batı felsefecilerinden birini bile okumuÅŸ olduÄŸunu sanmadığım hocaefendinin, sadece iÅŸine yarayacak ölçüde aktardığı fikirlerinin, o isimleri rüyasında görecek kadar hemhal olmuÅŸ kimselerinkinden daha önemli olduÄŸunu kabul etmek zorundayım. Kemal Atatürk gibi mesela, herhangi bir teorik planı, rasyoneli, gerçek anlamda fikri olmadığı halde, doÄŸru zamanda doÄŸru fırsatları deÄŸerlendirerek bütün düşünce sahiplerinden daha önemli bir etkiye yol açtığını görmek zorundayım. Bu insanların beyanlarının, yaÅŸadıkları devrin on yirmi yıl sonrasında hiçbir kıymeti harbiyesi olmadığını göreceÄŸiz. Tayyip ErdoÄŸan'ın tuhaf partisinin ve Fethullah Gülen'in cevÅŸenperver cemaatinin; Kemal Atatürk'ün anlamsız totolojik vecizelerinin başına geldiÄŸi gibi bir yeniden inÅŸa faaliyetine sahne olacağını, sonunda gerektiÄŸi biçimde bir ErdoÄŸan ve gerektiÄŸi biçimde bir Hocaefendi'ye sahip olacağımızı da çıkarabiliriz. Bugün ErdoÄŸan'ın liberal mi, otoriter mi olduÄŸuna, Hocaefendi'nin tam bir mü'min mi, yoksa diyalog taraftarı bir din ıslahatçısı mı olduÄŸuna, yirmi yıl sonraki konjonktür karar verecek. Aynen Atatürk'ün sonradan müslüman edilmesi veya demokratlaÅŸtırılması gibi… (EÄŸer dünya savaşını Hitler kazansaydı, bugün nasıl bir Atatürk'ümüz olurdu?)

Bunun sebebi topluluğun fikirsiz olması. Çünkü karşıdakinin ne duymak istediğini anlayacak ölçüde zeki her insanın karşılaştığı bir problem vardır; ya köşeli olduğu halde doğru bildiğini söyler ve gözden düşer, ya da ne isteniyorsa onu söyler ve yükselir. Bu insanlar ikincisi cinsinden insanlar, zihinlerini topluluğa ve onun hipotalamus kaynaklı fikirlenmelerine endekslemiş insanlar ve o sebeple söylediklerinin bir kıymeti yok. Yarın uygun görürse Tayyip Erdoğan en ferahından liberal, Fethullah Gülen de en yemyeşil şeriatçı olabilir; veya tam tersi.

Vox populi vox dei güzel bir temenni ama populus ne yaptığını pek de düşünmeyen, bugün yağmur yağsa havadan, yarın güneş açsa yine havadan şikayet edecek insanlardan mürekkep. Topluluğa sadece güç odakları arasındaki bir yatıştırıcı olarak güvenmek, hani demokrasinin bir oyun olması veya sosyalizmin yalan olması gibi ele almak, fazla ciddiye götürmemek lazım. Tabi ki, topluluk bizi boğabilir, bunu yapacak kudreti var, ancak hiçbir topluluk hakikati değiştiremez.

No comments:

Post a Comment