Eğer düşüncemi teksif etmek istediğim bir yer varsa, o da bu mesele. Dünyanın iyiliği veya kötülüğü konusunda bir genelleme anlamsız ama kötü olabileceğini kabul edip, kötülük içinde nasıl iyi kalınacağını düşünmek makul.
İyiliği herhangi bir ahlak doktrinine, güce, sanata, bilime endeksleyip, bunun üzerinde konuşmak istemiyorum. İyilik bunların hepsinin ötesinde, belki hepsinden ve diğerlerinden miktar miktar içermesi gereken, ancak hiçbirine eşit olmayan bir kavram. İnsanın iyiliğini kendi bulması gerekiyor.
Kötülük de aynı şekilde. Doktriner ahlak size doğru söylemenizi söyler ama insan doğru söyleyerek de kötü olabilir, iyi olmak ve kalabilmek için bir ölçüde güçlü olmak gerekir ama güç aynı zamanda kişinin kendine ve başkalarına karşı kötülüğünü de getirir. Sanat ve bilim iyilik için de, kötülük için de kullanılabilir, akıl, bilgi ve zeka hakeza.
Otomatik bir formülü olduğuna inanmıyorum. İnsanın hayatına ve karşılaştığı meselelere dair bir duruş geliştirmesi gerekir, bunu başkasına havale edemez, kötü bir dünyada iyi olmak hayatın özüdür.
No comments:
Post a Comment